İNTERNET BAĞIMLILIĞI

Bağımlılık, kişinin kullandığı bir nesne üstünde kontrolünü kaybetmesi ve onsuz bir yaşam sürememesi, yaşantısının büyük bir bölümünü bağımlılık durumunun alması, normal yaşantıya uyumun bozulması olarak tanımlanır.

Çağımızın hastalıklarından biri olarak görülen internet ve sosyal medya bağımlılığı ya da bir diğer deyişle teknoloji bağımlılığı sayılabilecek diğer bağımlıklar arasında yerini almış bulunmakta.

İnternet bağımlılığı, her yaşta ve cinsiyette görülmesine rağmen diğer bağımlılıklara göre daha erken yaşlarda başlıyor. Riskin en yüksek olduğu yaş aralığı ise 12-18.

Araştırmalara göre, 15 yaşından küçükler günde 1-5 saat, 16-19 yaş grubu 1-7 saat bilgisayar kullanıyor.

Cinsiyetler arası farka bakıldığında; internet bağımlılığının erkeklerde kızlara göre 2-3 kat fazla olduğu tespit edilmiş. İnternet ortamında kadınlar daha çok okuyarak, sohbet ederek ve alışveriş yaparak zaman geçirirken, erkeklerin spor ve şiddet oyunlarını tercih ettiği görülüyor. Son zamanlarda çocuk ve gençlerin en çok video sitelerinde zaman geçirdikleri ve internet bağımlılarında ortalama kullanım süresinin 8-10 saat olduğu belirlenmiş.

Günde dört saatten fazla sanal ortamda zaman geçiren kişilerin, diğer bağımlılıklarda olduğu gibi, beyninde insanın kendini iyi hissetmesini sağlayan maddelerin (endorfin, serotonin gibi) salgılandığı tespit edilmiş. Bu durum iyilik duygusu oluşturduğu için bağımlılık eğiliminin artmasına neden oluyor.

Global Web Index 2015 verilerine göre;

Dünya’da yaklaşık 3 milyar internet kullanıcısı, yaklaşık 2 milyar aktif sosyal medya hesabı, 3,6 milyar farklı cep telefonu kullanıcısı, 1,6 milyar aktif mobil sosyal medya hesabı var ve bir önceki yıla göre aktif internet kullanıcı sayısı %21 oranında artmış bulunmakta.

Dünya genelinde internette geçirilen ortalama süre 4,4 saat. Bu sürenin ortalama 2,7 saati mobil araçlarla harcanıyor. İnternet kullanımının en fazla olduğu yer 823 milyonla Doğu Asya, Filipinler ve Tayland’da sırasıyla internette kalma süresi 6,3 ve 5,5 saat.

Türkiye’de ise; 37,7 milyon aktif internet kullanıcısı (%49), 40 milyon aktif sosyal medya hesabı var. İnternet kullanımının %80’i mobil cihazlarla sağlanıyor ve sayı her geçen gün artıyor.

Ülkemizdeki ortalama internette kalma süresi 4 saat 37 dakika ve bu sürenin 2 saat 51 dakikasını cep telefonu bağlantısı oluşturuyor.  Sosyal medyada harcanan zaman ise 2 saat 56 dakika olarak karşımıza çıkıyor.

Erkeklerin internet kullanma oranı %65,8 iken kadınların internet kullanım oranı %46,1.

(2015 yılı nisan ayı TUİK verileri)

İnternet Bağımlılığı Tanı Ölçütleri

  1. İnternetle aşırı zihinsel meşguliyet
  2. Çevrimiçi kalma süresinde giderek artma
  3. İnternet kullanımını azaltmaya yönelik tekrarlanan başarısız girişimler
  4. İnternet kullanımı azaltıldığı zaman huzursuz, öfkeli, depresif ve sinirli olma
  5. Planlanandan daha fazla çevrimiçi kalma
  6. İnternet kullanımı yüzünden önemli bir ilişki veya fırsatını tehlikeye sokma
  7. İnternet kullanımının miktarı ile ilgili aile üyelerine, terapiste veya arkadaşlara yalan söyleme
  8. İnterneti, sorunlar, kaygı ve depresyon gibi duygulardan kaçış yolu olarak görme.

Bu ölçütlerden 5 veya daha fazlasının kişide bulunması internet bağımlılığına karşılık geliyor.

İnternet Bağımlılığında Ortaya Çıkan Duygu ve Davranışlar

  • İnternette yalnızca birkaç dakika diyerek saatler harcama,
  • Çevresindekilere ekran karşısında geçirdiği zaman hakkında yalan söyleme,
  • İnternete girmek için yemek öğünlerinden, derslerden ya da randevulardan ödün verme,
  • Bilgisayarın/telefonun başında çok fazla zaman geçirdiği için suçluluk duyarken bir yandan da büyük bir zevk alma ve bu iki duygu arasında gidip gelme,
  • İnternetten uzak kaldığı zaman gergin ve boşluktaymış gibi hissetme,
  • Gece geç saatlere kadar bilgisayar başında kalma,
  • İnterneti kullandığında kendini daha iyi ve mutlu hissetme, interneti “iyi hissedilen” tek yer olarak görme,
  • Yapılması gereken görev ve sorumluluklar olduğu hâlde internet başından ayrılamama,
  • Aile üyeleri evde yokken bunu bir rahatlama olarak görüp internete girme,
  • Macera, basit kurallarla başarı, sahip olma, dünya ile baş etme duygusu yaşama,
  • Çok fazla internet kullanım ücreti ödeme,
  • İnternetteki arkadaşlıkları fiziksel arkadaşlıklara tercih etme,
  • İnternette değilken dahi sürekli interneti düşünme şeklindedir.

İnternet Bağımlılığının Sebepleri

  • Anksiyete bozukluğu, depresyon, duygu durum bozukluğu, madde kullanımı, dikkat eksikliği, hiperaktivite, sosyal fobi gibi başka psikiyatrik bozukluklar,
  • Depresyon puanının yüksek, Serotonin ve Dopamin düzeylerinin yetersiz olması,
  • Ailede bağımlılığa yatkınlık,
  • Sosyal ve aile ilişkilerindeki yetersizlik,
  • İnternet ortamının elde edilebilirliğinin yüksek olması,
  • İnternet ortamında kabul edilebilirliğin olması, kitle iletişim araçları,
  • Akran etkisi, kültürel tutumlar

İnternet/Sosyal Medyada Kalma Süresi Arttıkça;

  • Uyku döngüsü bozuluyor, uyku sorunları ortaya çıkıyor. Uyanık kalabilmek için uyarıcı madde tüketimi (kahve vs.) söz konusu olabililiyor,
  • İnternet kullanımının azaltılması veya kesilmesi durumunda huzursuzluk ve kaygılanma başlıyor,
  • İş, okul gibi sorumluluk alanlarında bozulmalar yaşanabiliyor,
  • Sosyal izolasyon gerçekleşiyor,
  • Beyin hücrelerinde dejenerasyon meydana gelme riski artıyor.

Kimler Risk Altında?

  • Çocuklar ve ergenler,
  • Ailesinde başka bir bağımlılık türü görülenler,
  • Fiziksel veya ruhsal problem yaşayanlar,
  • Aile içi sorunların var olduğu kişiler.

İnternet Bağımlılığına Bağlı Yaşanan Sorunlar

İnternette geçirilen zaman tek başına bir kıstas olmasa da bağımlı kullanıcılar, haftada 40-80 saat arası, bir oturumda ise 20 saatin üzerinde internette zaman harcayabiliyor. Buna bağlı olarak ortaya çıkan sorunlardan bazıları;

  • Karpal tünel sendromu,
  • Kuru gözler,
  • Baş ve sırt ağrıları
  • Yeme ve uyku sorunları,
  • Kişisel temizlikte eksiklikler,
  • İçe dönüklük,
  • Düşünce süreçlerinde bozulma,
  • Kişiler arası duyarlılıklarda azalma,
  • Genel sağlık düzeyinde düşüş,
  • Obsesif, depresif, kaygılı, düşmanca, fobik düşüncelerde artma,
  • Sosyal gelişimde önemli ölçüde gerileme,
  • Öz güvende düşüş,
  • Sosyal kaygı düzeyinde ve saldırganlık davranışlarında yükselme,
  • Giderek yalnızlaşma ve yüz yüze ilişki kurmakta güçlük,
  • Zihinsel fonksiyonlarda bozulma; dikkat eksikliği, empatik duyarsızlık, saldırganlık, isteksizlik,
  • Beyindeki temporal dopaminerjik aktivitede artış, bağıl olarak hiperaktivite bozukluğu.

İnternet Kullanım Alanlarına Göre Oluşabilecek Zararlar

  • Şiddet eğilimi yaratan oyunlarla temas edilebilir,
  • Kişiler yaşına, gelişim düzeyine uygun olmayan sohbet ve iletişimlere girebilir, olumsuz arkadaşlar edinilebilir,
  • Özelikle çocuklar internet sitelerinde şiddet ve cinsellikle ilgili, yaş ve gelişim düzeylerine uygun olmayan içeriklerle temas edilebilir,
  • Kişi internet başında zamanının önemli bir bölümünü geçirdiği için bu süreçte yapabileceği, sosyal, sportif ve sanatsal etkinliklerden mahrum kalabilir,
  • İnternete ulaşımda ekonomik sorunlar ortaya çıkabilir ve bunları çözmek için uygun olmayan yollara başvurulabilir,
  • İnternete bağlanılan ortamlar, çocuk ve gençler için uygun olmayabilir (madde kullanımı, suça yönelik davranışlar açısından riskli ortamlar)

İnternet Bağımlılığını Önlemek İçin Önerilen Yollar

Tedavide esas amaç, bir yandan kişinin internet kullanım sebeplerini ortaya çıkararak bu sebepler üzerinde çalışmak, bir yandan da kişinin hayatını programlamak ve internet başında geçireceği zamanı azaltmak için dışsal kontroller geliştirmektir.

İki yaşından küçük çocukların internet, televizyon ya da bilgisayarla karşılaşması uygun değildir.

Okul öncesi yaş grubu için günde 30 dakikayı geçmeyecek şekilde internet kullanımı yeterlidir.

İlköğretimin ilk 4 yılında ödev haricinde oyun ve eğlence için günlük 45 dakika zaman ayrılması önerilmektedir. Sonraki yıllarda hafta sonu daha esnek olmakla birlikte günde bir saat bilgisayar/internet kullanımı uygun olabilir.

Lise ve sonraki yıllarda da en fazla günlük 2 saat yeterlidir. Ancak internete girilen zamanlarda çocuk/gencin ne tür sitelere girdiği bilinmelidir. Çocuklar için sakıncalı olabilecek sitelerin engellenmesi için bilgisayara uygun programlar yüklenebilir.

En önemlisi de çocuk ya da gençle uygun iletişime geçilerek neden internet kullanımını yönetmesi gerektiği anlatılmalı ve kişi her durumda ebeveyni ile açık iletişim kurması için cesaretlendirilmelidir.

Bunların yanı sıra internet kullanımını yönetebilmek için aşağıda verilen öneriler hayata geçirilebilir;

  • Teknoloji defteri oluşturmak, haftalık internet kullanım çizelgeleri hazırlayıp, uyulmasını sağlamak/uymak,
  • Günlük internet kullanım saatlerini değiştirmek,
  • Destek grupları ya da aile terapisi gibi yöntemleri hayata geçirmek,
  • Yapmak isteyip de fırsat bulanamayan faaliyetleri listelemek, internet kullanmak için yoğun istek duyulduğunda yazılanlardan birini yapmak,
  • Güçlü ve pozitif aile bağları oluşturmak; ebeveynlerin çocuklarının arkadaşlarından ve neler yaptıklarından haberdar olması, aile içi kurallar konusunda açık olmak ve herkesin belirlenen kurallara uyması, çocuk ve gençlere daha fazla (kaliteli) zaman ayırmak ve onların sorunlarıyla ilgilenmek,
  • Okulda kulüp gibi gruplarla çalışmak, aile üyeleri ile ortak vakitleri çoğaltmak; okul ve arkadaş çevresi hakkında bilgi almak üzere çocuk/gençle sohbet etmek, hoşlandığı, ilgi duyduğu konular, kaygı ve sorunlarını aile ile konuşması için teşvik etmek. Gençlerden aile sorumluluklarını paylaşmalarını istemek, belirli görevleri yerine getirmelerini sağlamak,
  • Bağımlılık yapan şeylerin kullanımı hakkında doğru bilgilendirmek,
  • Ebeveynlerin kendi bağımlılıklarını gözden geçirmesi ve önerilere uyması,
  • Teknolojik aletlerin ortak kullanım alanında olması,
  • Bilgisayar ve diğer internet araçları kullanımı sırasında uygun oturuşu bilmek, ergonomiye uygun bir sandalye kullanmak, belirli aralarla mola vermek ve bedensel egzersizler yapmak,
  • İnternette yapılan faaliyetlere alternatifler oluşturmak; sosyal aktiviteler; sinema, tiyatro, müze, sportif faaliyetlere zaman ayırmak için ortam hazırlamak ve özellikle çocukları arkadaşları ile internet dışı yollarla iletişim kurması için özendirmek.
  • Aile bireylerinin kendilerini tanımaları için felsefi, gönüllü etkinliklere katılması.

Doç. Dr. Adalet KUTLU

KAYNAKÇA

  1. Bozoğlan B. Psychological, Social, andCulturalAspects of Internet Addiction. https://kevincurran.org/papers/Inter-net%20Addiction%20Paper.pdf-Ağustos 2018.
  2. https://www.e-psikiyatri.com/kategori/internet-bagimliligi-bagimlilik-tedavileri-Ağustos 2018.
  3. http://www.ustunzekalilarmerkezi.org/cocuklarda-ve-genclerde-internet-bagimliligi-ve-cozum-onerileri/- Ağustos 2018.
  4. https://www.yesilay.org.tr/tr/bagimlilik/teknoloji-bagimliligi-Ağustos 2018.
  5. Türkmen S. İnternet ve sosyal medya bağımlılığı,(Sunum)-2018.