NEFES DEYİP GEÇMEYELİM

Hayat ciğerlerimize dolan ilk hava ile başlar ve hayatın sonunda çıkan son nefes ile biter. Yaşam ve ölüm arasındaki zamanda her gün binlerce nefes alıp veririz. Bedenimiz sürekli hava ile dolar ve boşalır. Her nefesle birlikte prana[1] bedene girer ve çıkar. Bu döngü içinde kimimiz derin, kimimiz sığ nefeslerle bedeni hayatta tutarız. Yaşantımız boyunca aldığımız nefesler bazen bedeni sağaltır, bazen de hasta eder. Bu da demektir ki önemli olan doğru nefes almak ya da nefesi doğru almaktır.

Gündelik yaşamda doğru nefesin ilk şartı öncelikle solunum için yaratılmış olan burnumuzu kullanmaktır. Burnumuz aldığımız havayı filtre eden, uygun ısıya ve uygun neme getiren işlevsel bir organdır. Ağızdan nefes almak, yoğun egzersiz yapıldığında, oksijen azlığının söz konusu olduğu durumlarda, alınan oksijeni artırmak içindir. Bunların dışında nefes almak için burnumuzu kullanmalıyız.

İkincisi, nefesin diyaframdan alınması gerekir. Diyafram kası göğüs boşluğunu karın boşluğundan ayırır. Diyafram kullanımı doğru solunum için çok önemlidir. Ciğerlerimizi burundan aldığımız derin bir nefes yoluyla havayla doldurup, diyafram kasımızı aşağıya iterek karnımızı şişiriyoruz. Nefes verirken, karnımızı içeri çekip havayı, diyafram kasını da kullanarak göğse, oradan soluk borusuna kadar itip, burundan nefesi yavaşça veriyoruz. Bunun en güzel örneği, bebeklerin solumasıdır. Hepimiz bebekken doğru nefesi alırız. Bebekler derin ve diyaframdan nefes alırlar. Uyurken bir bebeği gözlemlediğinizde karnının inip dışarı doğru şiştiğini görürsünüz. Bebeklikte sahip olduğumuz bu alışkanlığımız, biz büyüyünce değişir ve bozulur.

Doğru şekilde diyafram nefesi alıp almadığınızı gözlemlemenin en iyi yolu; sırtüstü yere yatıp, karnınızın üstüne bir cisim (kitap, defter vb.) koyun, nefes alınca bu cismin yükseldiğini ve indiğini gözlerinizle izleyin. Yeterli ve istikrarlı egzersizden sonra, bunu otomatik olarak yapabildiğinizi göreceksiniz.

Çoğunlukla yanlış nefes alan kişiler göğüs nefesi kullanırlar ve diyafram nefesinin sağladığı faydalardan mahrum kalırlar. Beden yeterince oksijen alamayınca kana yeterli oksijen gitmeyecek, beden kısa sürede yorgun ve bitkin düşecektir.

Peki, yanlış nefes aldığımızı nasıl anlayacağız? Öncelikle nefesimizi tanımamız gerekir. Nefesimizi tanımak için kendimizi gözleyelim; derin ve sakin nefesler mi alıyoruz yoksa sığ, kesik kesik nefesler mi alıyoruz? Diyaframımızı kullanarak mı nefes alıyoruz, yoksa göğüs nefesi mi alıyoruz? Burnumuzu kullanarak mı nefes alıyoruz, yoksa ağzımızdan mı soluyoruz? Doğru nefes, sakin, burundan ve diyafram kullanılarak alınan nefestir. Şayet nefesimiz bu özelliklerde değil ise, nefes alışımızda yolunda gitmeyen bir şeyler olduğunu anlamalıyız. Nefes alma şeklimiz bedenimizde oluşabilecek hastalıklarında habercisi de olabilir. Hızlı ve kesik kesik nefesler kalp, tansiyon, panik atak, kaygı bozukluğu, depresyon gibi rahatsızlıklara kapı aralar. Buna karşın derin ve sakin nefes alma şekli bizi pek çok hastalıktan korur.

Yanlış nefes sonucunda kandaki oksijen düzeyi düşer, bu sebeple dokulardaki lokal oksijen yetmezliği neticesinde biriken sıvı ve toksinler ödem, selülit vb. oluşumlara neden olur.

Doğru nefesin faydaları saymakla bitmez, biz sadece birkaç tanesini burada hatırlatalım;

Doğru nefes sayesinde daha sağlıklı bir bedene ve daha dingin bir psikolojiye sahip olabiliriz.

Doğru nefes kan basıncımızı dengeleyerek kalbimizi rahatlatır, riskleri azaltır, diyabeti dengeler ve daha güçlü bir bedene sahip oluruz.

Doğru nefes, yarattığı vakum etkisiyle lenfi kan dolaşımına çekerek lenfatik drenajı uyarır ve artırır. Böylece hücreler arasında bulunan sıvı içerisinde tahliye edilmeyi bekleyen toksik maddelerin atılma hızı çok daha fazlalaşır. Unutmayalım toksinlerin %70’i nefesle atılır.

Doğru nefes aldığımızda bedene giren oksijen yağların yakılmasını kolaylaştırırken aynı zamanda karın kaslarını da güçlendirir.

Doğru nefes, omurga sağlığı,  dik duruş, düzgün postür alışkanlıklarına sahip bir bedene kavuşturur.

Psikolojik rahatsızlıklarda ve stres kökenli hastalıklarda doğru nefes tekniklerinin sağlığın düzelmesine pek çok katkı sağladığı bilimsel olarak kanıtlanmıştır.

Doğru nefes, diyafram kasının iç organlara yaptığı masaj sayesinde sindirimin kolaylaşmasını sağlar.

En önemlilerinden biri de doğru nefes bizi sağlıklı bir uyku düzenine kavuşturur.

Nefes konusunda farkındalığımızı ve bilincimizi geliştirerek hayat kalitemizi yükseltebiliriz.

Aysel Çetinok Aydın

[1] Hayat prensibi, hayat nefesi. (Teozofi Sözlüğü: Çev. Duygu Alkan Erdoğdu, Eskişehir, Prometheus Yayınları,2019,S.316)

1 thought on “NEFES DEYİP GEÇMEYELİM

  1. Uyurken göğüs nefesimi yoksa diyafram nefesimi almak faydalıdır. Yani doğrusu nasıl olmalı bunun için ne yapmalıyız. Teşekkürler.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir