HERMES VE ORPHEUS
Hermes
Pierre Grimmel’e göre Hermes, Zeus ve Arcadia’daki Cyllene Dağı’nın perisi olan Maya’nın okuma yazması olmayan oğludur. Bir mağarada doğmuştur. Fakat bir topal olarak, Apollon’un 100 deve, 12 inek ve 1 boğadan oluşan sürüsünün hırsızı olmakla ün salmıştır. Bu olaydan sonra, Pan flütün icadı Hermes’e atfedilir. Flütü, kaplumbağanın kabuğundan ve bağırsaklarından yapmıştır. Bu çerçevenin dışında düşünüldüğünde Hermes, Zeus’un habercisidir. Apollon’un sürüsü olayından sonra Zeus, Hermes’i ödüllendirmiş ve kişisel ulağı yapmıştır. Hermes, caduceus asası, kanatlı ayakkabıları ve şapkası ile tasvir edilir. Grimmel’e göre Hermes, Zeus’un yanı sıra, Hades ve Persephone’ye de haberci olarak hizmet eder.
Hermes, seyahat, yol, yazılar, diplomasi ve dil gibi pek çok kavramın tanrısıdır. Dünyadaki pek çok şeyin başlatıcısıdır. Çünkü büyük güç Zeus’un bedenleşmiş hâlidir. Zeus’un lütfu Dünya’ya Hermes aracılığı ile ulaşır. Mars ve Devler, Demeter ve Hades, Odysseus vb. pek çok Olimpos’lu arasındaki çatışmanın arabuluculuğunu yapar. Zeus’un gözlemciliğinin altında, olayların görünmez karışanıdır.
Orpfeus
Orpfeus’un Dünya üzerinde pek çok yansıması vardır; çoban, müzisyen, şair, yarı-tanrı, peygamber, kahraman. Oeagrus’un (bazılarına göre Apollon’un) ve Dionysos’un bir rahibi olan Calliope’nin oğludur. Homer’in yazılarına ya da ilahilerine göre, Orpfeus’un doğum tarihi net değildir. Yazılı kaynaklar onu MÖ 6. yy.’a kadar götürür. Onun müziğinin tüm doğa üzerinde (hayvanlar ve taşlar bile) etkisi vardır. Hayvanları eğitip evcilleştirebilir, büyüleyici ve ilham verici müziği ile onlarla iletişim kurabilir.
Orpfeus mitinin başlangıcı kronolojik olarak belirsizdir. Fakat Yunanistan’daki bazı felsefi sistemler ona atfedilmiştir, dolayısıyla onun gelişimi bu çalışmaların ışığında sonuçlanmıştır.
Altın Post’un arayışında yola çıkmış olan Argonotlardan biridir. Argonotlara, birçok deniz hayvanından uzakta güvenli bir yolculuk geçirmeleri için yardımcı olmuştur. Orpfeus bir tane deniz canlısının sakinleşmesine yardım etmiştir ve aynı zamanda da Altın Post’u koruyan ejderhayı uyutmuştur. Onun bu lütfu, lir çalabilme, şarkı söyleyebilme yeteneğinden kaynaklanmaktadır.
Orpfeus, Eurydice mitosu ile ünlüdür. Orpfeus’un eşi olan Eurydice, kendisinin hayran olduğu zarif bir peridir. “Bir gün, Pan (arıcılıkla uğraşan Aristaeus’un kılığına girmiş olarak) Eurydice’yi ormanda izler ve onun peşinden koşar. Pan’dan kaçmaya çalışırken Eurydice’yi topuğundan bir yılan sokar, ölür ve yeraltı dünyasına iner. Orpfeus kalbinde ve hayatında büyük bir acı hisseder. Onsuz yaşamaya devam edemez. Tanrıların lütfu sayesinde, Orpfeus mağaraya inip onu bulup geri getirmeye niyetlenir. Hades’i (yeraltı dünyasının kralı ve ölülerin lideri) bu konuda ikna etmeyi başarır. Hades kızın dünyaya dönmesine tek bir şartla izin verecektir. Orpfeus “Eurydice orada mı ve kendisini izliyor mu” diye yeraltından çıkana dek dönüp arkasına bakmayacaktır. Orpfeus, Eurydice’nin yeraltından çıktığına tam olarak emin olamaz ve elinde olmadan arkasından gelip gelmediğini kontrol etmek için dönüp arkasına bakar. Eurydice, ortadan kaybolur. Orpfeus’un elleri bomboş kalır.
Ondan sonra, Orpfeus’un ne yaşadığı ile ilgili iki farklı hikâye anlatılmaktadır. İlki, Trakyalı kadınların, kendilerinin Orpfeus’a yaklaşmasına izin vermediği için onu yakalayıp parçalamaları hikâyesidir. Hikâyenin bu versiyonunda Orpfeus’un başı kadınlar tarafından nehre atılmıştır ki, Orpfeus o nehirde hâlâ kehanetlerde bulunabilmektedir. Diğer önemli bir hikâyede ise, bu kadınların Dionysos’un Baküs perileri olduğu ve onun emrinde olduklarından bahsedilir.
Orpfeus’un Kökenleri
Orpfeus ya da Orfizm’in kökenleri, Dionysos’a ve hatta Antik Mısır’a kadar dayanmaktadır. Mısırlıların sağlık, müzik ve gizemler konusunda çok benzer kavramları vardır. Dionysos’un antik gizemleri ve bakkhus törenleri ile ilişkili olduğu düşünülür. Orpfeus hakkında neredeyse hiçbir yazılı kaynak yoktur. Fakat onun ilahileri kalpten gelir ve Homer’in destanlarında ve çalışmalarında yer alır. Hermes’in Orpfeus’un çalışmalarına etki ettiği ya da tam tersini söyleyebilmek oldukça zordur.
Orpfeus ve Hermes, ikisi de kendilerine tanrılar tarafından atfedilen ulaklığın öncülerindendir. Orfik mitoslarda Hera, Zagreus’u -Zeus’un tanrısal çocuğu- kıskanır ve Titanları Zeus’un olası soyunu kuracak olan bu çocuğa karşı kışkırtır. Titanlar, Zagreus’un kalbi dışındaki her yerini paramparça eder. Zeus bu kalbi korur ve onu oğlu, Dionysos’un kalbine yerleştirir. Bu nedenledir, Dionysos’un bedeninde canlı kalan kalp bilgeliğin sembolü olarak görülmektedir.
Orpfeus’un başı ve Zagreus’un kalbi arasındaki bağlantı, ikisinin de tanrısal plana ait olmasından kaynaklanır. Orpfeus’un kehaneti, Dionysos mitleri ve okült öğretilerin devamıdır. Aynı bilge kaynak, Zeus’tan Zagreus’a; Zagreus’tan Dionysos’a kadar birbirine takip etmektedir. Dionysos’un takipçisi olarak Orfeus, sürdürülen bilgelik ve bilginin sözlerini tekrar aktarmıştır.
Hermes, Zeus’tan doğan bilgeliğin ulağıdır. O dünyayı düzene koymak için gerekli olan bilgeliği aktarmaktan sorumludur. Farklı mitoslarda aracı rolünde görünür çünkü Zeus, Gea’nın (toprak ana) dengede kalması için onun düzenini korumak zorundadır. Böylece, Hermes, Zeus’un eli rolünü üstlenir. Hermes insanları/tanrıları bilgilendirir ve onların birlikte yaşamasına yardım eder ve bu onun barış koruyucu rolüdür. Orpfeus da doğayı ve insanları uyumlaştırma rolünü üstlenir. İkisinin de farklı araçları vardır ama aynı misyona sahiptirler. Orpfeus lirini çalıp şarkı söylerken ve insanlara dolaylı olarak evrensel düzeni ve doğada saklı olan armoniyi hatırlatır, Hermes ise düzeni işaret eder ve bazen gerçeği çarpıtır gibi görünse de olaylara karışıp onların yönünü değiştirerek insanlara yardım etmeye çalışır. İkisi de bilgeliğin temsilcisi olarak Zeus’un sözlerini yerine getirmeye çalışır.
Hermes ve Orpfeus arasındaki başka bir ortak nokta da ikisinin de psikopompik karakterde olmasıdır. Orpfeus’un karısını yeraltı dünyasından çıkarması ve Hermes’in de Odysseus’a yeraltına girerken eşlik etmesi sahnesi buna örnek gösterilebilir. Bu nedenle ikisi de insan ruhunun rehberidirler. Onlar dünyevi âlemde bilgelik yolunu işaret ederler.
Orpfeus’un Felsefi Sistemi
Orpfeus mitinin ilk zamanları Argonautica’ya, MÖ 4. yy. şiirlerindeki Jason ve Arganotların maceralarına dayanır. Broquet’in de ifade ettiği gibi Orpfeus hem Ovid’in Metamorphoses’inde (8. yy) hem de Virgil’in Georgics’inde (23 BCE) görülür. Orpfeus’la ilgili genel kavram, Misterik okullar ya da Hellenik Misterik Okulların kurucusu olmasıdır. Onun felsefesi, doğa üzerinde müzik ve unutulmuş gizemler aracılığı ile derin düşünmedir. Orpfeus, Dionysos’un insani yansımasıdır.
Tanrısal perspektiften, Orpfeus’un başka bir şekli daha vardır. Bugün, modern zamanlarda mitoloji olarak tanıdığımız Yunan geleneğini getirenin Orpfeus olduğu düşünülür. Evrenin kaynağına yönelik ve Antik Yunan’ın gelenekleri ile ilişkili pek çok öğreti bırakmıştır. Bu nedenle de onun öğretisi hâlâ, en gizemli ve anlaşılması en derin olan öğretilerden biri olarak kabul edilmektedir. Orpfeus, ilahilerinde insanlığın doğanın görünmeyen tarafı ile temas etmesini sağlayacak bir yol bulması için uğraşır. Genel olarak, Oprfeusçular, küçük topluluklar hâlinde yerleşmişler, çileci ve mistik bir yaşam şekli sürdürmüşlerdir. Orpfeus sadece hayvanlar ve bitkiler için huzur ve uyum sağlamakla kalmamış, insanlar için, onları daha medeni ve bilinçli yaparak diğer tüm yaşayan canlılara kıyasla çok daha iyi ve uyumlu bir şekilde yaşamalarını sağlamıştır.
Orpfeus’un (Yaklaşık) Çağdaşları Üzerine Etkileri
Pek çok ünlü Yunan filozofu ve şair Orpfeus’un doğaya ve kozmogoniye yaklaşımından ve sisteminden etkilenmiştir. Novalis (Alman Romantizm yazarı ve filozof) şöyle der “akıllı bir şair daima bir rahiptir.” Bu alıntıya en iyi örnek Orpfeus’tur. Orpfeus’un etkisi Heraclitus, Platon, Aeschylus, Sophocles, Pindar (Antik Yunan şairi MÖ 522-443) ve Pitagoras’ın çalışmalarına ve düşüncelerine ulaşmıştır. Sayıların gizemlerini ispatlayan; Yunanistan’da müzik ve vejetaryenlikleri ile ünlü Pitagorasçılar, Orpfeus’un takipçileridir. Platon’un kitabı, Timaeus, Orfik törenlere atıfta bulunur.
Homer, Hesiod ve Pindar yazılarında tekrar tekrar Orpfeus’u dile getirir, onun mitlerine ve özellikle de ilahilerine referans yapar. Orpfeus’un gizli öğretilerindeki ustalığın Antik Mısır’dan geldiğine inanılmaktadır. Broquet, Orpfeus’un Antik Mısır’da öğretisini aktardığı ve bu geleneği Yunanistan’a taşıdığını söyler.
Orpfeus’un Tarih İçindeki Etkileri
Yunan Teolojisinin, Helenik Okulların kurucusu kabul edilir. Hristiyan Gnostizm’i üzerine etkileri küçümsenemez ve yadsınamaz. Rönesans’a hız kazanmıştır çünkü bu dönemde her bir çalışma sembolik olarak tasvir edilmiştir. Büyük yapıtların içrek anlamları antik metinler ve bilgelik ile doldurulmuştur.
Yunan filozofları Hermes’i bir fikrin, “logos” un bedenlenmiş hâli olarak kabul eder. O göksel bilginin ve bilgeliğin sembolü olmuştur. Antik Mısırlılar, Hermes’in Mısır’daki bir başka yansıması olan Thoth’u kutsal sayıp ona inanmışlardır. Thoth, panteonda yazının, iletişimin, bilginin vs. yaratıcısı olarak kabul edilir.
Orta Çağ’da, Orpfeus mitleri ahlaki hikâye ve alegoriler olarak tekrar tekrar söylenmiştir. Antik metinlerin zenginliğinin yardımıyla Floransalı Marsillo Ficino, Corpus Hermeticum çevirisinin de etkisiyle Hümanizm ruhunu uyandırmaya başlamıştır. Bu yüzden Hermetizm’in etkisi hızlı bir şekilde artmaya başlar. Ficino, Rönesans’ta antik metinleri araştırmak ve çalışmak için kurulan Platonik Akademi’nin yöneticiliğini yapmıştır. Daha da ilginci, Ficino Orpfeus’a çok büyük bir ilgi duyar ve onun fikirlerinin tekrar hayata dönmesini sağlar. Marsillo Ficino ilk olarak Orpfeus’un İlahilerini çevirmiştir.
Hermetizm 200 yıl boyunca Avrupa’da hüküm sürer ve böylelikle 18. yy. sanatçıları tarafından tekrardan hatırlanır. Hermetizm ve Orfizm’in etkisine 18. yy. şairlerinden Rilke, T. S. Eliot ve Pierre Emmanuel’in şiirlerinde rastlanır.
Kaynakça
Eliade, M. Dinsel İnanışlar ve Düşünceler Tarihi 2 & 3. (Histoire Des Croyances Et Des Idees Religieuses II – III). Kabalcı Publishing. 2003.
Apiryon, T. Orfeus. Ordo Templi Orientis.1995
Taylor, T. The Mystical Hymns of Orfeus.
Broquet, A. The Rediscovery of Orfeus during the Renaissance.
http://www.theoi.com/Olympios/Hermes.html
http://www.britannica.com/EBchecked/topic/655359/Zagreus
ERAY ÖZTÜRK