KİTAP TAVSİYELERİ – 8
PLATON BUGÜN YAŞASAYDI…
“Felsefe zorlayıcı olabilir. Ama yalnızca teorik ve soyut olmaya başladığı için zorsa, tıpkı akademik felsefenin bugün içinde bulunduğu tehlike gibi, muhtemelen öncelikli amacını kaybetmiştir” diyor yazar ve bugün felsefenin günlük yaşamdaki değeri açısından bakılırsa muhtemelen öyle.
… ve devam ediyor. “Antik dünyada sadece felsefe hakkında konuşmak, bir yemek kitabı almak ama fırının yanına yaklaşmamak gibi bir şeydi. Eğer bir şeyin değeri kullanıldığında anlaşılıyorsa o hâlde felsefenin değerinin ortaya koyan şey de yaşamaktı.”
Zamane Platon kitabının yazarı Mark Vernon, başka bir açıdan yaklaşarak da “en büyük filozoflar yalnızca iyi tartışabilenler değildi. Onlar yalnızca iyi düşünen ve gören bireyler değil, aynı zamanda bunun sonucu olarak gerçekte de iyi olanlardı. Sokrates, birçok Yunan için böyle biriydi. Bu da onun neden yalnızca büyük bir entelektüel figür değil aynı zamanda bir eksen figür olduğunu açıklıyor” der.
Tam da bu sebeple Mark Vernon, “Zamane Platon” (Özgün Adı: Plato’s Podcasts / The Ancients’ Guide to Modern Living) isimli eserini felsefenin böyle bir değere sahip olduğu Antik Felsefe geleneğinin rehberliğinde modern yaşamlar için bir kılavuz olarak öneriyor.
Yazar, felsefenin ve Antik Bilgeliğin neden yol gösterici olabileceğini de bir başka çok satan eseri 42 Derin Düşünce’de şu şekilde ifade ediyor:
“…bana ilham veren şey felsefe. Ama muammaların ya da kuralların felsefesi değil, ‘Nasıl yaşamalıyım?’ sorusunu soran felsefe.”
“42 Derin Düşünce: Hayat, Evren ve Diğer Her Şey Üzerine”, ünlü “Otostopçu’nun Galaksi Rehberi” kitabına bir gönderme ifade eder. Orada, evrendeki bütün soruların cevabı olduğuna inanılan “42” sayısından yola çıkan Mark Vernon, kitabında dünya düşünce tarihinde yer etmiş ünlü isimlerin söylediklerinden politik sloganlara kadar geniş bir yelpazede seçtiği cümleleri birer başlangıç noktası hâline getiriyor.
Mark Vernon, bir psikoterapist ve yazar. Akademik eğitimini fizik, teoloji ve felsefe üzerine yaptı. Antik felsefeye ilgi duyan, öz becerilerimizi kazanmamız ve hayatı anlamamız yolunda her eserinde ve ısrarla felsefeden faydalanmamız gerektiğini söyleyen, yazan, seslendiren ve öğreten biri. Yazıları The Guardian, Times Literary Supplement, Evening Standard gibi gazete ve dergilerde yayınlandı; BBC radyoda çeşitli programlar yaptı. Alain de Botton’la birlikte, The School of Life’ın (Yaşam Okulu) kurucuları arasında yer aldı. Hâlen bu okulda ölüm, dostluk, sevgi ve Tanrı boşluğunun doldurulması üzerine dersler veriyor.
Mark Vernon, yine bir başka eseri olan “Mutluluk için Felsefe”de (Özgün Adı: Wellbeing) temelinde yatan mutluluk anlayışından dolayı her zaman çok fazla şey vaat edip bir o kadar da yetersiz kalan kişisel gelişim kitaplarını eleştirerek onların yapmadığı bir şeyi yapıyor. Mutluluğu bir his olmaktan çıkarıp, anlamsal bir temele oturtuyor. Antik filozofların yaptığı gibi onun peşine bir anlam olarak düşüyor; bir his olarak değil; bizimle antik filozofların eşliğinde mutluluğu tartışıyor.
Zamane Platon eserine dönersek kitabın isminde yer alan “Platon”, sadece Antik Yunan filozofu Platon’u değil, tüm Antik Yunan felsefi geleneğini kastetmek için kullanılmış ve her biri farklı konular hakkındaki antik bilgelik yaklaşımını aktarmak için başka bir antik karakterin yaşam hikâyesine odaklanılmış. Pisagor’dan Sappho’ya, Aristippos’dan Zenon’a, Diyojen’den Diotima’ya, Cleanthes’ten Hypatia’ya kadar her bir yaşam hikâyesi bir modern problemin çözümü için model olarak sunulmuş. Bu hikâyeler aracılığıyla Vernon, kimi zaman “Az Çoktur”u, kimi zaman “Kuşkuları Yenmek”i, kimi zaman da “Özgür İrade”yi ve benzer problemleri tartışmaya açmış. Çünkü şu Antik yaklaşımda olduğu gibi bir filozofun düşüncelerini anlamak istiyorsanız onun nasıl yaşadığına bakmalısınız.
Kitaptan bir alıntıyla vedalaşalım:
‘Kendinize şunu kimin yazdığını sorun: “Bugün çoğu insan, tüketim ve haz ya da zenginlik ya da şöhret arayan hayatların peşinde.” Bu söz 2500 yıl önce Aristoteles tarafından yazıldı…
…tarihin tekerrürü değişmez. Özellikle de hayatın büyük gerçeklerinin krallığında onları iyi anlayabilmemiz için.’
KEMAL KARADAYI