Umut Dolu 10 Kitap
Soğuk beton kokusunun tüm evleri doldurduğu, kimsenin kendisini güvende, huzurlu ya da acıdan uzak hissetmediği, hepimizin aşağıya yukarı benzer acıları deneyimlediği, umudunu taşımakta zorlandığı günler yaşıyoruz. Böyle zor zamanlar karşısında çaresizlik, güçsüzlük ya da umutsuzluk hissetmemiz son derece insani ama elbette her gecenin sonunda bekleyen bir şafak var ya da Madam Blavatsky’nin dediği gibi her fırtınadan sonra açan bir çiçek… Ve zamanı geldiğinde tüm acılardan öğrenerek gelecek nesiller için güçlü zamanları inşa edebileceksek eğer bugün değilse bile yarın yeniden umuda ihtiyacımız olduğunu unutmamamız gerekiyor. Elbette yaşama duyduğumuz inanç ve insan onuruna layık olacak o güzel günlerin umudu yeniden yeşerecek.
Bugün canlılığını ve anlamını yitirmiş değerlerin, erdemlerin ve umudun doldurduğu içimizdeki o donmuş deniz… Yeniden kıyılara o en nadide şeyleri vurabilmesi için, içinde, dışında ya da üzerinde yaşamın yeniden güçlü bir destekçisi olabilmesi için şimdi çok daha fazla balta darbelerine ihtiyacımız var. Çok daha sık ve çok daha güçlü…
Bu sebeple bu yazıda yapabileceğim en iyi şeyin bu arayışa destek olabilmesi adına bize yeniden umut aşılayacak kitaplardan bir seçki hazırlamak olacağına karar verdim. Seçtiğim kitaplar hakkında bir tanıtım yazısı kaleme almak yerine içinden seçtiğim bir bölümü paylaşmak ve onların etkisini, dokunuşunu bir anlığına da olsa canlandırmak istedim.
Umudun ışığının her birimizde yerleştiğini unutmamalısın. Belki bazen yolunu kaybedebilirsin ya da o ışığı bulmakta zorlanabilirsin ama o ışığın bizlerden, her birimizden yayıldığını unutmamalısın. Tarihin en güzel, en soylu zamanlarını inşa edebilmiş olan, yine insandır. O çağların insanlarından birisin. Kendi cevherinden asla şüphe etmemelisin.
Hadi o zaman içlerinden birini eline al ve o donmuş denize indir bilgeliğin baltasını…
Tanrısal Öngörü
Seneca
Niye iyilerin başına birçok bela gelir? İyi insanın başına hiçbir kötülük gelemez; karşıtlar birbirine karışmaz. Nasıl bu kadar çok nehir, gökyüzünden yeryüzüne düşen bu kadar şiddetli yağmur ve bunca güçlü şifalı su denizin tadını değiştirmez, hatta bozamazsa, aynı şekilde felaketlerin hücumu da cesur insanların ruhunu alt üst edemez. Ruh kendi konumunda kalır ve her ne olursa, onu kendi rengine döndürür; çünkü ruh bütün dış şeylerden daha güçlüdür. İyi insanın ruhu bu olanları duyumsamaz demiyorum; aksine onların üstesinden gelir ve saldırıların karşısına sakin ve yumuşak başla dikilir. Her talihsizliği bir deneme sayar.
İyi Hissetmek
David Burns
“En iyi şeylerden bazıları hata yaparak ve onlardan ders çıkarılarak öğrenilebilir. Konuşmayı, yürümeyi ve yaptığınız her şeyi böyle öğrendiniz. Bu tarz bir büyümeden vazgeçmeye niyetli misiniz? Mükemmel olmayan yanlarınız ve aptallıklarınız en büyük mal varlıklarınızdan biri… Onları sevin! Hatalı olma becerinizden hiç vazgeçmeyin; aksi hâlde ilerleme yeteneğinizi yitirebilirsiniz.”
Felaketler Erdemleri Sergileme Zamanıdır
Umut Dinçşahin
“Her kriz istesek de istemesek de yaşamımızda ve bakış açılarımızda bir dönüşümün ortaya çıkmasını sağlar. O ana kadar yaşamla ilgili fark etmediğimiz bir şeyleri görme, düşünmediğimiz, düşünmek istemediğimiz belki de kaçındığımız olaylar ve durumlarla ani ve sert bir buluşma yaşarız. Bu karşılaşma içsel dünyamızdan ortaya çıkan bir cevap bulur. Filozof Seneca’nın ifade ettiği gibi kendi içimizde bulunan tanımadığımız potansiyel güçlerin ortaya çıkışıdır. Mücadele, yılmazlık, irade, merhamet, yardımlaşma, metanet, sükûnet… O anda herkes kendi uyanışını ve iç deneyimini yaşar. Artık kendisine yeni bir hayatta kalma yöntemi, yaşam biçimi seçer. Ve diğerlerine de deneyimin ve krizin ötesine geçmenin gücünü aktarır. Bu güç, zorluklar ve yaşamın sınamaları karşısında ortaya çıkan erdemlerdir.”
Taze Biçilmiş Çimen Kokusu Yürüyüş Meditasyonuna Giriş
Thich Nhat Hanh
“Yaptığın işlerden en önemlisi hangisidir yaşamında? Bir sınavı vermek, araba satın almak, ev yaptırmak ya da işinde yükselmek mi? Çoğu insan sınavlar verir, arabalar alır, terfi eder ama huzurlu değildir, doygun hissetmez kendisini. Oysa en önemlisi kendinle barış içinde yaşamak ve barışı diğer canlı varlıklarla paylaşmaktır. Ancak, barışı bulabilmek için adımlarının her birinin bilincinde olmalısın. En önemli edimin yürümektir. Odur her şeyi belirleyen. Eğer böyle yürürsen dünyaya yardım edebilirsin. Bir tütsü yakıyor, ellerimi bir lotus çiçeği şeklinde birleştiriyor ve sana başarılar diliyorum.”
İçimizdeki Kahraman
Carol S. Pearson
“Ejderhaları öldürecek cesareti bulamayanlar, bu dürtüyü içselleştirip kendi şişmanlıklarına, bencilliklerine, hassasiyetlerine ya da hoşa gitmediğini düşündükleri diğer niteliklerine karşı savaş ilan ederek kendilerini kılıçtan geçirirler. Ya da başarılı performans makineleri olmak için hislerini bastırırlar. Veya bukalemun gibi olur, başarıyı satın alacağını ya da onları koruyacağını düşündükleri bir imaj edinmek uğruna özgürlüklerini yok ederler.”
Mükemmel Olmamanın Hediyeleri
Brene Brown
“Hikâyemize sahip çıkmamız zor olabilir ama bu, hayatlarımızı ondan kaçarak geçirmek kadar zor değildir. Savunmasızlıklarımızı kucaklamamız tehlikelidir ama sevgi ve aidiyet ve keyiften -bizi en savunmasız yapan deneyimler- vazgeçmek kadar tehlikeli değildir. Ancak karanlığı araştıracak kadar cesur olduğumuzda, ışığımızın sınırsız gücünü keşfedeceğiz.”
Küçük Prens
St. Exupery
“’İnsanlar nerede?’ diye kibarca sordu Küçük Prens.
‘İnsanlar mı? Sanırım yalnızca altı veya yedi insan var. Onları da yıllar önce görmüştüm ama şimdi nerede olduklarını bilemiyorum. Çünkü rüzgârla oradan oraya savrulur onlar. Kökleri olmadığı için ne çok çekiyorlar…’ dedi çiçek..
Vazgeçebilmek
Guy Finley
“Eğer mektup yazan bir kişi, bir kelimeyi yanlış yazarsa, yanlışlık önce zihninde başlar, sonra kâğıtta belirir. Büyük olasılıkla önce zihnini düzeltmeden, kâğıdı düzeltmeyecektir. Eğer zihnini netleştirmezse, hata kâğıtta sonsuza kadar kendini tekrar edecektir. Nereye gittiğimizi ya da arabayı kimin kullandığını bilmiyorsak, şu anın güzel olması imkânsızdır. Yaşamda böyle bir geziden alabileceğimiz tek keyif, nereye gittiğimizi hayal etmektir. Yaşamınıza yeniden başlamayı bin kere deneyip başarısız olmanızın kanıtladığı tek şey, bin kere yanlış yerden başladığınızdır. Gerçek şu ki, yeni bir yaşam yok. Size gereken yalnızca doğru yerden bakmak… Eğer gömülü bir hazinenin üzerinde duruyorsanız, tüm yapmanız gereken bulana kadar kazmaktır. Eğer doğru yerde değilseniz, ne kadar çok çalıştığınızın ve ne kadar derin kazdığınızın bir anlamı yoktur…”
Wabi Sabi
Kusurlu Mükemmel Bir Hayat İçin Japon Bilgeliği
Beth Kempton
“Yaşamak acı çekmektir. Hasta olmak acı çekmektir. Yaşlanmak acı çekmektir. Ölmek acı çekmektir. Bunların hiçbirinden kaçamayız. Direnirsek acıya teslim oluruz ve tepki verme yeteneğimizi geciktiririz. Bunun yerine olan bitenin gerçekliğini kabullenebiliriz, o zaman hayatla birlikte akabiliriz. İnsanlar Zen felsefesinin sükûnet ve güzel enerjilerle mutluluk içinde yaşamak olduğunu düşünür. Aslında Zen felsefesi zorluklarla nasıl yüzleştiğinle ilgilidir: mutsuzluk, yalnızlık, endişe, zorlu duygular. Mesele hayatın getirdikleriyle baş etmeyi öğrenmek ve gerçekliğin hayatımızın merkezinde olduğunu kabul etmektir.”
Güzel Yaşam Kılavuzu
Antik Stoacı Sevinç Sanatı
William B. Irvine
“Stoacılara göre her günü son gün gibi yaşamak, olumsuzu canlandırma tekniğinin devamından ibarettir: Gündelik hayat devam ederken arada durup sonsuza kadar yaşamayacağımızı, dolayısıyla da bugünün son günümüz olabileceğini düşünmek gerekir. Bu fikir bizleri, haz peşinde koşan birine dönüştürmekten ziyade, hayatta olmanın ihtişamını ve içine bir sürü etkinlik sığdırabileceğimiz bir güne sahip olmanın değerini anlamamızı sağlar. Ve zamanla, kalan ömrümüzü har vurup harman savurmamıza da muhtemelen mani olur. Yani Stoacılar her günü sonuncuymuş gibi yaşamak gerektiğini söylerken yapacağımız eylemleri değil, bu eylemleri yaparken içinde bulunacağımız halet-i ruhiyeyi değiştirmenin peşindedir. Yarını düşünmeyi ya da yarına dair plan yapmayı bırakmamızı değil, bütün bunları yaparken özellikle bugünün değerini bilmemizi isterler.”
Kemal KARADAYI