HERO İLE LEANDROS EFSANESİ
Nasıl bir şey acaba kız kulesine tutkun olmak?
Nasıl bir şey acaba o kulede esir bir kız olmak?
Annem anlatmıştı bana bu kızın hikâyesini
Ne çok üzmüştü benim çocuk yüreğimi
Bir kız gelir aklıma, bir yüz pürüzsüz
Al yanaklar, dudaklar dümdüz
Uzunca bir elbise, zarif
Dolaşmakta duvarlar arasında hüzünlü, naif
Güneş ufukta kaybolduğunda
Yüzündeki gölge silinir
Yeni bir güneş doğar
Hafif bir gülüş belirir
Gözleri parlar yıldızların ışığı gibi
Pencerede durur, suyun öbür yakasına
Sanki bir haber gönderir
Işıktan bir hale etrafında
Onu gören bütün âşıklar anlar ki
HERO sesleniyor LEANDROS’a
Bir adam gelir aklıma, bir yüz pürüzsüz
Kalın kaşlar, bakışlar dümdüz
Sabırsızca bir yürek tarifsiz
Dolaşmakta kıyıda hüzünlü, çaresiz
Ay denizi aydınlattığında
Yakamozlar belirir sakince
Dalgalar konuşur; gel, gel diye
LEANDROS yiğit, bakar karşı yakaya
Yüzer, yüzer, bir kulaç, bir kulaç daha
Suyun serinliği yanan gönül ateşini dindirir
Güçlü gövdesi her kulaçta biraz daha güçlenir
HERO’nun ışığını görür, gittikçe yaklaşır
Yaklaştıkça büyür, büyüdükçe yüzer
Karanlık gecede HERO’nun sesini işitir, gel der
Son bir kulaç daha, karaya ayak basar
İşte şimdi bir adam, bir kız var
Önce dururlar, ay kaybolur, ışık söner
Yeni bir gün doğar
İki âşık şaşkın bir mutlulukla birbirlerine sarılırlar
Geldiği gibi geri döner LEANDROS ama yine gelir, yine, yine
Ta ki bir gece
Fırtına esip, dalgalar yolunu şaşırtana kadar
O gece HERO’nun ışığını göremez olur
Bir kız gelir aklıma
Birkaç söz, soluk bir ten, donuk bir çift göz
Bekler kederle
İnce gölgesi denize düşer
Sabah olur, genç adamın bedeni kayalara sarılı bulunur
HERO denize bakar, yine gülümser zarif
Ölüm der içinden
Korkmazdı LEANDROS hiç mi hiç ölümden
Yavaşça bırakır kendisini denize
Ayırmıştın bizi, şimdi kavuştur birbirimize
Bir kız, bir adam, bir deniz
Bir deniz gelir aklıma engin, tertemiz
Geniş ufuklu, başı sonu belirsiz
Anlatır her dalgada bir fısıltı gibi, bu efsaneyi sessiz
Harika TERCAN